Röportaj: Seza Bali
2016
Printed’16’da göstereceğin ‘Patterns’ serisinden çalışmaların nasıl ortaya çıktı?
Bu serinin başlangıcı 2008 senesine dayanıyor. Dijital müdahaleler ile baştan yarattığım panoramik manzaraların yer aldığı ‘New Landscapes’ serisinde, fotoğrafın gerçeği temsil etmesi konusunu araştırıyordum. ‘Patterns’ serisinin gelişimi ise bu konunun bir sonraki adımı oldu. Bu işler üzerinde çalışmaya başlamam simetriye olan ilgim, simetrinin mükemmel güzelliği ve estetiği temsil etmesi ve fotoğrafı parçalayıp ondan yeni bir şey yaratma fikirleriyle ortaya çıktı. Duvar kağıtları, kaplama kağıtları, mozaik ve desene karşı bir zaafım var. Aynı zamanda ‘Patterns’, günde binlerce fotoğraf çektiğim bir dönemde, fotoğrafın farklı amaçlarda kullanılmasını ve disiplinin amaçlarını da sorguluyor.
‘Patterns’ı duvar kağıdı olarak sergilemek projenin yapısına oldukça uygun. Bu fikir nasıl ortaya çıktı? Peki bu sergileme şeklinin seriyi daha farklı bir yere götürdüğünü düşünüyor musun?
İşleri yaratırken hep standart bir karo boyunu (20x20cm) kendime referans olarak aldım, ama isteğim her zaman bu işlerin bir duvarı hatta odayı kapladığını görmekti. Bu serginin de konusu baskı olunca, bunu denemek için uygun bir fırsat olduğunu düşündüm. Fotoğrafın, duvar kağıdı olarak sergi alanında nasıl bir varlığa sahip olacağını gördükten sonra sanırım kafamdaki soru işaretleri çözülecek.
Önümüzdeki günlerde ne tür projelerle meşgul olacaksın?
Temmuz ayında Kanada’da MAWA (Mentoring Artists For Women’s Art) misafir sanatçı programına katılacağım. Bir ay boyunca, son 2 senedir elimin altında olan bir fotoğraf arşivi projesi üzerinde çalışacağım. Fotokolajlar üreteceğim bir seri yaratmayı planlıyorum. Şu anda, bu projenin hazırlık aşamalarını tamamlamakla meşgulüm.