Printed Re-visited

EN



Bir eserin negatifi, bir bestecinin notalarına benzer. Baskı ise performansa benzetilebilir. Her performansın ince nüans farklılıkları vardır.
— Ansel Adams

Kurulduğu ilk günden beri sanatın demokratikleşmesi ve kapsayıcı olması konularını ana prensibi olarak benimseyen Mixer, 2012 yılından beri sergi programı, etkinlik takvimi, web sitesi ve ürettiği tüm projeleri ile sanat erişiminin her yerden ve her zaman ulaşılabilir olması için çabalıyor. 2014 yılında bu amaçla hayata geçirdiği Mixer Editions da bu fikirlerin tohumlarından ortaya çıkmış uzun soluklu bir proje. Mixer Editions, sanatçıların farklı tekniklerle çoğalttıkları orjinal eserlerine yer veren ve sanat alımını teşvik eden bir platform olarak öne çıkıyor. Sürekli güncellenen içeriği ile izleyiciye farklı baskı teknikleri ile üretilmiş işler sunarken aynı zamanda her sene gerçekleşen eğitimler ile de programını destekliyor.

Özgün baskı tekniklerinin geçmişi çok eskiye dayanıyor. Dürer, Goya, Rembrandt gibi bir çok ünlü sanatçı farklı baskı tekniklerini kullanarak önemli eserler ürettiler. II. Dünya Savaşı sonrası Pop Art’ın gelişimi ile eser çoğaltımı çok daha fazla gündeme geldi ve farklı bir anlam kazandı. Özellikle geleneksel tekniklerle baskı eser üretebilmek çok yaratıcı bir deha gerektiriyor. Bir eserin neye dönüşeceğini negatifinden ön görebilen ve detaya önem veren bir deha. Bu üretim şekli aynı zamanda sanatçıya yepyeni yaratım olasılıkları sunuyor. Bütün bu mükemmel özelliklerinin yanı sıra, eserin farklı baskı teknikleri ile çoğaltılabilir olması, onun daha çok koleksiyona ulaşması için bir olanak sağlıyor. Sanatın ‘tek’ (exclusive) olma fikrinin tersine koleksiyoner ve izleyici için daha demokratik ve ulaşılabilir bir alternatif oluşuyor. Çoğu zaman baskı eserler bir koleksiyona başlamanın ilk adımı olarak görülürken. Bazen de çok beğendiğiniz ama ‘tek’ eserlerini almaya maddi olarak erişmediğiniz sanatçıların eserlerine ulaşabilmenizin tek alternatifi oluyor.

2014 yılından beri baskı dünyasına olan tutkumuzun peşinden giderek sanatçıların ve galerilerin arşivlerinde kayboluyor ve bunları izleyicimize en uygun şekilde sunmaya çalışıyoruz. Printed sergi serisi bizim için baskı üretimini birlikte çalıştığımız galeriler, küratörler, baskı atölyeleri ve kurumlar ile kutladığımız bir festival gibi. Tüm sergilerimize farklı teknikler konusunda teorik ve pratik atölyelerin yapıldığı bir etkinlik takvimi de eşlik ediyor.

Covid-19 salgını nedeniyle Nisan ortasında açmayı planladığımız ve Kerimcan Güleryüz’ün küratörlüğünü yaptığı Printed’20’yi ertelemek durumunda kaldık. Internet ortamındaki imkanlarımızdan faydalanarak 2015’ten bu yana yaptığımız Printed sergilerinden sizler için bir seçki yapmaya karar verdik. Bu seçkide daha önce galerimizde görmüş olabileceğiniz işlere ek olarak yeni bazı üretimler de yer alıyor. Ayrıca, önceki yıllarda yaptığımız Printed sergilerine ait görsel, dijital katalog ve röportajları da sizin için web sitemizde derledik. Aynı zamanda Kunstmatrix kullanarak tasarladığımız sanal sergiyi de çevrimiçi gezebilirsiniz.

Printed Re-visited, çevrimiçi olarak Eda Kehale Argün, Prof. Dr. Marcus Graf, Doç. Ozan Bilginer’in konuşmacı olarak katılacağı ve Hamit Hamutçu’nun moderasyonunu yaptığı bir etkinlik ile 8 Mayıs, Cuma günü açılıyor. Baskı alanındaki geniş bilgisi ile Eda Kehale Argün, neredeyse imkansız görünen bir konuyu ele alarak Türkiye’de baskı üretiminin son 30 yılına ışık tuttuğu Printed’17: The Multiplier Effect sergisinin seçkisini yapmıştı. Eğitmen ve küratör Prof. Dr. Marcus Graf Printed’19: The Multiple Choice sergisi ile baskı üretiminin sınırlarını sorgulayarak, farklı fikir, estetik ve yöntemlerin harmanlanmış bir hali olarak çağdaş sanatın bugünkü çoğulcu tavrını izleyiciye yansıttı. Hacettepe Üni. Güzel Sanatlar Fak. Resim Bölümünde çalışan akademisyen- sanatçı Doç. Ozan Bilginer Printed’18 sergisinde yer almıştı. Baskı teknikleri, bunun sanatçıların pratiklerindeki yeri ve edisyonlu işler ile ilgili konuların konuşalacağı etkinlik 8 Mayıs Cuma, saat 16:00’da Zoom üzerinden gerçekleşecek. Kaydedilen yayın canlı olarak Mixer’in Youtube hesabından yayınlanacaktır.

Umarım yapacağımız çevrimiçi atölyelere katılarak, farklı teknikler hakkında daha fazla bilgiye ulaşır ve web sitemiz üzerinden baskının büyülü dünyasında bizimle birlikte kaybolursunuz.



Baskı teknİklerİ

Bir eseri çoğaltmaya yarayan baskı teknikleri sanatta da kendine özel bir yer bulmuştur. Özellikle 15. yy.’dan başlayarak Asya’da yoğun bir şekilde yaygınlanmış, Avrupa’da da birçok sanatçı tarafından benimsenmiştir. Baskı süreçleri ile ilgili bilgi ve videolara buradan ulaşabilirsiniz.

Prınted ArŞİvlerİ

Mixer, 2015’ten bu yana her sene bahar aylarında yaptığı Printed sergilerini hazırladığı dijital ve basılı kataloglar aracılığı ile arşivledi. Bu linkten geçmiş senelerde gerçekleştirilen Printed sergilerini ziyaret edebilir, enstalayon fotoğraflarına ve dijital kataloglarına ulaşabilirsiniz.

Röportajlar

Mixer, Printed sergilerine paralel olarak her zaman basılı ve dijital olarak bir katalog yayınlamıştır. Kataloglar da çoğu zaman, hem baskı teknikleri hem de sanatçılar hakkında bilgiler içermiştir. Bu süreçte sanatçılarla bu konu üzerine yaptığımız röportajlara buradan ulaşabilirsiniz.

sanatçılar

Abidin DinoAbidin Dino, genellikle resimlerinde rengi ikinci plana alarak duyguları daha dolaysız bir biçimde anlatabilen çizginin gücünü ustalıkla kullanmıştır. Resimlerinde gerçek ile düş, gerçek ile gerçeküstü öğelerin iç içe geçerek birbirine ka…

Abidin Dino

Abidin Dino, genellikle resimlerinde rengi ikinci plana alarak duyguları daha dolaysız bir biçimde anlatabilen çizginin gücünü ustalıkla kullanmıştır. Resimlerinde gerçek ile düş, gerçek ile gerçeküstü öğelerin iç içe geçerek birbirine karıştığı görülmektedir. (Galeri Nev Ankara'nın izniyle)

Adam BridglandMixer, 2017'den beri Londra'daki Jealous Print Studio ile işbirliği içinde çalışıyor. Jealous, 2008 yılında Crouch End, Londra'da, serigrafi sanatçısı Matthew Rich ve Adam Bridgland'ın yardımını isteyen Dario Illari ve Jacquie Ryle tar…

Adam Bridgland

Mixer, 2017'den beri Londra'daki Jealous Print Studio ile işbirliği içinde çalışıyor. Jealous, 2008 yılında Crouch End, Londra'da, serigrafi sanatçısı Matthew Rich ve Adam Bridgland'ın yardımını isteyen Dario Illari ve Jacquie Ryle tarafından kuruldu. Adam Bridgland ve Bench Allen'ın ortak yapımı olan bu baskı yakında gelecek yaz mevsiminin müjdecisi. (Jealous Gallery izniyle)

Adam HayesAdam Hayes, İngiltere'de Peak District'teki stüdyosunda çalışmalarını sürdüren sanatçı, aynı zamanda çizer ve tasarımcı. 2006 yılında Royal Art College’tan mezun oldu ve o zamandan beri kendisi, arkadaşları ve dünya çapında büyüyen bir müş…

Adam Hayes

Adam Hayes, İngiltere'de Peak District'teki stüdyosunda çalışmalarını sürdüren sanatçı, aynı zamanda çizer ve tasarımcı. 2006 yılında Royal Art College’tan mezun oldu ve o zamandan beri kendisi, arkadaşları ve dünya çapında büyüyen bir müşteri grubu için çeşitli sanatsal projeler üzerinde çalıştı. (Jealous Gallery izniyle)

Ali ŞentürkAli Şentürk üretimlerini kendi deneyimlerinden, günlük hayatında yolunun kesiştiği hikayelerden ve gerçek yaşanmış olaylardan yola çıkarak oluşturduğu yeni anlatılar etrafında kurgular. Bir yandan haberci gibi hikayelerin izini sürerken d…

Ali Şentürk

Ali Şentürk üretimlerini kendi deneyimlerinden, günlük hayatında yolunun kesiştiği hikayelerden ve gerçek yaşanmış olaylardan yola çıkarak oluşturduğu yeni anlatılar etrafında kurgular. Bir yandan haberci gibi hikayelerin izini sürerken diğer taraftan bu öyküleri dokümante ederek izleyiciye hikayenin olağan akışını gözlemleme imkanı sunar. Bir ritüele dönüşen birim tekrarları bazen yoğun çizgiler arasında ayrıntının yok olduğu, bazen de çizgilerin yok olacak kadar azaldığı üretimlere dönüşürler.

Arif DinoArif Dino, sanatçı bir ailenin fertlerinden biridir. Abidin Dino’nun ağabeyidir. Ailesinde çok sayıda yazar, ressam, karikatürist ve gazeteci vardır. Öğrenimini yurtdışında yaptı. Boksör, aşçı, sinema oyuncusu, portre ressamı, grafiker, hey…

Arif Dino

Arif Dino, sanatçı bir ailenin fertlerinden biridir. Abidin Dino’nun ağabeyidir. Ailesinde çok sayıda yazar, ressam, karikatürist ve gazeteci vardır. Öğrenimini yurtdışında yaptı. Boksör, aşçı, sinema oyuncusu, portre ressamı, grafiker, heykeltraş, sanat eleştirmeni gibi geniş bir yelpazede çalıştı. Tüm şiirleri, desenleri ve ardından yazılanlar Adam Yayınları tarafından bir kitapta toplandı. (Galeri Nev Ankara’nın izniyle)

Beyza BoynudelikSanatçı, bugünün bireyinin; gündemi inanılmaz bir hızla değişen kent yaşamında, bir yandan çizilen “ideal metropol insanı” şablonunun içini doldurmaya çalışırken; diğer yandan tepkisiz, duygusuz ve yalnız hale gelişinin izlerini, res…

Beyza Boynudelik

Sanatçı, bugünün bireyinin; gündemi inanılmaz bir hızla değişen kent yaşamında, bir yandan çizilen “ideal metropol insanı” şablonunun içini doldurmaya çalışırken; diğer yandan tepkisiz, duygusuz ve yalnız hale gelişinin izlerini, resimleri aracılığıyla görselleştiriyor. Özellikle şu an içine geçtiğimiz karantina zamanlarında, insanın doğa ile çekişmeli ilişkisini sanatçın bakışından gözlemliyoruz.

Çağrı SarayKırmızı Oda: Sekanslar adlı yapıt, günümüz sanatının disiplinlerarası yapısı bağlamında sinematografik yapıya işaret eden bir enstalasyon olarak tanımlanabilir. Yapıtın hareketli görüntü (sinema) ve durağan görüntü (fotoğraf, resim) arası…

Çağrı Saray

Kırmızı Oda: Sekanslar adlı yapıt, günümüz sanatının disiplinlerarası yapısı bağlamında sinematografik yapıya işaret eden bir enstalasyon olarak tanımlanabilir. Yapıtın hareketli görüntü (sinema) ve durağan görüntü (fotoğraf, resim) arasındaki ilişki üzerinden anlatısal/kurgusal olana dair taşıdığı referanslar, sinemayı hem bağımsız bir sanat disiplini olarak hem de günümüz sanatının medyumlarından biri olarak incelememiz gerekliliğini ortaya koymaktadır. Kırmızı Oda: Sekans 30,31,32, Kırmızı Oda / Sekanslar isimli işten yola çıkılarak üretilmiştir.

CANAN1998 yılında o dönemki Cumhurbaşkanı tüm polis karakollarının şeffaf olacağını ilan etti. Şeffaf Polis Karakolu, gücün belirlediği şiddetin iyi bilinen ancak çoğunlukla görülmeyen bir durum olduğunu iddia ediyor. İstasyonların şeffaf olmasa bil…

CANAN

1998 yılında o dönemki Cumhurbaşkanı tüm polis karakollarının şeffaf olacağını ilan etti. Şeffaf Polis Karakolu, gücün belirlediği şiddetin iyi bilinen ancak çoğunlukla görülmeyen bir durum olduğunu iddia ediyor. İstasyonların şeffaf olmasa bile her şey çok açık. Bu çalışma, çizdikleri grafiti nedeniyle tutuklanan ve sert bir cinsel, fiziksel, psikolojik işkence gören Manisa Öğrencilerine adanmıştır.

Chiho AoshimaAoshima işlerinde sık sık hayaletleri, canavarları, doğayı ve shojoları konu alarak gerçeküstü sahneler yaratır. Aoshima, çoğunlukla büyük yazıcılar kullanarak kağıt üzerine büyük ölçekli baskılar üretse de zaman zaman deri ve plastik g…

Chiho Aoshima

Aoshima işlerinde sık sık hayaletleri, canavarları, doğayı ve shojoları konu alarak gerçeküstü sahneler yaratır. Aoshima, çoğunlukla büyük yazıcılar kullanarak kağıt üzerine büyük ölçekli baskılar üretse de zaman zaman deri ve plastik gibi farklı dokular sağlayan malzemeler de kullanıyor. New York Union Square metro istasyonunda bir dizi duvar resmi ve Londra Gloucester Road metro istasyonu boyunca uzanan fantazi şehir manzaraları da dahil olmak üzere pek çok kamusal sanat projelerinde yer almıştır.

CINS‘’Bir çeşit meyve’’, isimli çalışma CİNS’in Printed’19 sergisine özel olarak ürettiği ve çoğunlukla çoğaltılabilir nesnelere ve sanatçıların üretimlerinde konsept olarak ‘’çoğaltma’’ kavramını nasıl ele aldığına odaklanan bir heykelin ilk deneme…

CINS

‘’Bir çeşit meyve’’, isimli çalışma CİNS’in Printed’19 sergisine özel olarak ürettiği ve çoğunlukla çoğaltılabilir nesnelere ve sanatçıların üretimlerinde konsept olarak ‘’çoğaltma’’ kavramını nasıl ele aldığına odaklanan bir heykelin ilk denemesidir. Et, kemik çağrışımlı bu formları ile aslında bizlere ait olmayan ama çok da yabancı olmadığımız hissiyatı sağlamak ve bu altyapı üzerine kurulu, kimi zaman soyut, kimi zaman sürreal hikayeler, hisler sunmayı hedeflemektedir.

Deniz KöseSanatçı, izleyicileri bir biçimin onlarca renk varyasyonları ile buluşturup hayal dünyalarını tetikleyerek onları başkalaşmış olanla tanıştırmayı amaçlıyor. Sanatçının erken dönem linolyum baskıları, çoğunlukla tren hatları, fabrikalar vb.…

Deniz Köse

Sanatçı, izleyicileri bir biçimin onlarca renk varyasyonları ile buluşturup hayal dünyalarını tetikleyerek onları başkalaşmış olanla tanıştırmayı amaçlıyor. Sanatçının erken dönem linolyum baskıları, çoğunlukla tren hatları, fabrikalar vb. endüstriyel mekanlara odaklanıyor. Eskişehir’de yaşıyor ve çalışmalarını sürdürüyor.

Desen HalıçınarlıKent, sayılarla tasvir edilecek bir fiziksel birim olduğu kadar, kendi içerisinde sınırların çizilerek bölündüğü, gündelik tekrarlarda bu sınırların yeniden çizildiği bir resim sunuyor. Damar yollarının yüreğe bağlanırcasına Taksim’…

Desen Halıçınarlı

Kent, sayılarla tasvir edilecek bir fiziksel birim olduğu kadar, kendi içerisinde sınırların çizilerek bölündüğü, gündelik tekrarlarda bu sınırların yeniden çizildiği bir resim sunuyor. Damar yollarının yüreğe bağlanırcasına Taksim’e bağlandığı noktanın kendi kendine kavga eden bir arenaya dönüştürülüyor olması ve uzaktan izlemeye mahrum kalmanın yansıması aslında yok olmanın diğer önermesi. Yeşile hasret sıfırdan başlama arzusunun topoğrafik görüntüsünün farklı bir belgeleme biçimi. Haritalara telefonlarımızdan ulaştığımız biçimde de Taksim Meydanı’nın “yıldızlı” görüntüsü son güncellemeye kadar dijital bir anı olarak hafızamızda.

Doğu Özgün“Pazarlık” isimli eser, kendini gerçekleştirme hikayesi olarak tasarlanmıştır. Toplumu baskı altında tutmak için kullanılan ahlaki öğretiler, çekingen kadın figürüyle, fetiş nesne olarak sunulurken, artık toplumsal öğretilerin hitap etti…

Doğu Özgün

“Pazarlık” isimli eser, kendini gerçekleştirme hikayesi olarak tasarlanmıştır. Toplumu baskı altında tutmak için kullanılan ahlaki öğretiler, çekingen kadın figürüyle, fetiş nesne olarak sunulurken, artık toplumsal öğretilerin hitap ettiği kitleye ait olmayan balık figürü kadına karşı meydan okumaktadır. Çalışmada, tıpkı İkarus’un hikayesinde olduğu gibi potansiyel bir enerji zuhur eder. Bu bağlamda Dedalus’un rasyonel aklı ile İkarus’un romantik, gözü kara tavrı pazarlığa girişir. Çalışmadaki çocuk tüm olan bitene tanıklık etmektedir. Çocuğun saksafon çalması, kendini gerçekleştirme halinin çok gürültü olduğuna vurgu yapar. Bu kendini gerçekleştirme hikayesi, tek tip bireylerden oluşan bir topluluk tarafından gözetlenir

Eda Soylu“Ve Evin Yüzü Burkuldu” adlı seriye ait duvar kağıdı, kabalık ve kırılganlık ilişkisini, ezilmek ve bastırılmak kavramları çerçevesinde ele alır. Çiçek betona gömüldüğü an üç farklı tepki açığa çıkar: öldürmek, barınmak, korumak. Betona göm…

Eda Soylu

“Ve Evin Yüzü Burkuldu” adlı seriye ait duvar kağıdı, kabalık ve kırılganlık ilişkisini, ezilmek ve bastırılmak kavramları çerçevesinde ele alır. Çiçek betona gömüldüğü an üç farklı tepki açığa çıkar: öldürmek, barınmak, korumak. Betona gömülen çiçekler öyle hemen ölmezler, gözlemlenilebilir bir ölümleri vardır. Zamanla güçsüzleşirler, ancak bu ölüm şekli renklerini korumalarını sağlar. Bir yandan hayatları alınırken, diğer yandan ölümsüzleştirilirler. Gitmek ve kalmak eylemleri arasındaki ikilem bu noktada ortaya çıkar. Gerçek manasıyla bastırılmış bir şekilde, sessizce kendi içlerinde bir süreçten geçerler.

Emin Mete ErdoğanEmin Mete Erdoğan bu çalışmasında kutsal olanın zaman içindeki değişim ve dönüşümler üzerine odaklanıyor. Mitoloji tarihinde eskinin dişil tanrılarının zamanla eril bir forma dönüştüğü gibi ana tanrıça figürünün kutsallığı değiştiri…

Emin Mete Erdoğan

Emin Mete Erdoğan bu çalışmasında kutsal olanın zaman içindeki değişim ve dönüşümler üzerine odaklanıyor. Mitoloji tarihinde eskinin dişil tanrılarının zamanla eril bir forma dönüştüğü gibi ana tanrıça figürünün kutsallığı değiştirilerek melek formuna dönüşmesi de sıklıkla karşılaşılan bir durum. Bu eserde tanrıça konumu meleğe çevrilmiş bir harpi elinde “güneş”i temsil eden bir ayçiçeği tutmaktadır. Güneş imgesi tarih boyunca neredeyse tüm inanışlarda çok önemli bir yere sahiptir. Güneşi elinde tutan hakimiyetin de sahibi gibidir. Bundan dolayıdır ki sanatçı bu iki figürü birleştirerek, tanrıçanın zamanla kaybettiği statüsünü iade ediyor. (Galeri x-ist izniyle)

Erinç SeymenSeymen’in Homo Fragilis’inde, bir kadın figürü tanımlanamaz soyut bir uzamda süzülürken bir erkek figürü oturmakta ve onun sigarasını yakmaktadır. Kadın mantık dışıdır, erkek sabit ve sağduyuludur. Onları bir araya getiren şeyler birbirl…

Erinç Seymen

Seymen’in Homo Fragilis’inde, bir kadın figürü tanımlanamaz soyut bir uzamda süzülürken bir erkek figürü oturmakta ve onun sigarasını yakmaktadır. Kadın mantık dışıdır, erkek sabit ve sağduyuludur. Onları bir araya getiren şeyler birbirlerini onayladıklarını belli eden nesnelerdir; sigara ve çakmak. Bunlar iki ayrı beden değildir, etkileşim halindedirler. Tepe taklak olmuş bir kadın, sabit ve kendinden emin takım elbiseli bir centilmenin yardımını alıyor, ata erkin fabllarını görselleştirmek için bundan daha iyi bir yol ne olabilir ki? Ve bunun için sigaradan daha kullanışlı bir nesne olabilir mi? Yıkıcı kapitalizmin ve sömürgeciliğin en yüksek seviyesindeki endüstriden ve bu sebeple de beyaz üst orta sınıfın sembolü bir nesne. (Nicole O’Rourke'un metninden alınmıştır / Galeri Zilberman'ın izniyle)

Ferhat Özgür‘Ardahan'dan İstanbul'a göç eden iki simit satıcısından tüm ‘simitleri’ satın aldım. Hesaplamalarına göre günde maksimum 170 simit satabiliyorlardı. Tahmini olarak günlük gelirlerini karşılayacak bir ödeme yaptım. Tek bir şey yapmalarını…

Ferhat Özgür

‘Ardahan'dan İstanbul'a göç eden iki simit satıcısından tüm ‘simitleri’ satın aldım. Hesaplamalarına göre günde maksimum 170 simit satabiliyorlardı. Tahmini olarak günlük gelirlerini karşılayacak bir ödeme yaptım. Tek bir şey yapmalarını istedim: 'Bir Günlüğüne Tembellik Hakkı'na sahip olmak. Onlar, zemini 'kaygan' olan bir şehirde hayata tutunmaya çalışan Kürt göçmenlerden sadece ikisiydi. Yeterince iyi bilmedikleri bir şehirde ve aşina olmadıkları halk müziği ile dans etmeleri ve eğlenmeleri gerekiyordu.’

Videoyu bu linkten izleyebilirsiniz.

Funda ÖzgünaydınFunda Özgünaydın’ın çalışmaları, mevcut toplumsal yapılar ve yaşamın alışıldık gidişatıyla eleştirel bir hesaplaşma olarak nitelenebilir. Modern toplum ve doğa bağlamında insanın durumuna dair sosyo politik ve ontolojik ve varoluşsal…

Funda Özgünaydın

Funda Özgünaydın’ın çalışmaları, mevcut toplumsal yapılar ve yaşamın alışıldık gidişatıyla eleştirel bir hesaplaşma olarak nitelenebilir. Modern toplum ve doğa bağlamında insanın durumuna dair sosyo politik ve ontolojik ve varoluşsal meseleleri ele almasının en önemli nedenidir bu. Bu bağlamda, öncelikle verili toplumsal katmanlar dahilindeki hiyerarşik ilişkilere ve tutumlara yöneltir ilgisini. Bir yandan da, toplumsal gelişmelere dair yeni bir algının görsel olarak nasıl sunulabileceğine -bu dönüşümün tablosunun nasıl çizilebileceğine- yanıt arar. Karşıtlıklar ve tezatlardan oluşan kompozisyonlarında, sanatın yaşamla derin bir ilişki içinde olduğuna dair inancını gözler önüne serer. (Marcus Graf, Gerçek olamayacak kadar güzel bir rüya, Tarabya Kültür Akademisi, 2017-18)

Gülsün KaramustafaResim, enstalasyon, performans ve video gibi çeşitli medyumlarda çalışmalar üreten Gülsün Karamustafa'nın 'Alamet-i Farika' isimli serigrafi baskıları, 1981 senesinde gözlemlediği kitch olgusunu temeline alır. Pastel tonlardaki ren…

Gülsün Karamustafa

Resim, enstalasyon, performans ve video gibi çeşitli medyumlarda çalışmalar üreten Gülsün Karamustafa'nın 'Alamet-i Farika' isimli serigrafi baskıları, 1981 senesinde gözlemlediği kitch olgusunu temeline alır. Pastel tonlardaki renk kullanımı ve döneminde sık sık tartışma konusu olan arabesk teması etrafında şekillenir. (BüroSarıgedik’in izniyle)

Huo Rf19. Blok (Yeni Bir Apartman), sanatçının 2017 yılından beri üzerinde çalıştığı Güven Sitesi serisinin ikinci işidir. Seride yer alan her bir apartman, sanatçının çocukluğundan bugüne kadar pratiğini etkilemiş kadınları komşuluk ilişkisi üzerin…

Huo Rf

19. Blok (Yeni Bir Apartman), sanatçının 2017 yılından beri üzerinde çalıştığı Güven Sitesi serisinin ikinci işidir. Seride yer alan her bir apartman, sanatçının çocukluğundan bugüne kadar pratiğini etkilemiş kadınları komşuluk ilişkisi üzerinden bir araya getirir.

İlkhan Selçuk ErdoğanEserlerinde “Mekansal Farklılaşma” ve “Equilibrium” gibi çağdaş sanatlarda derinlemesine irdelenen konuları odağına koyan İlkhan Selçuk Erdoğan “soyut” ve “düşünsel ”kavramların görsel formlara ve ifade tekniklerine alışılmadık …

İlkhan Selçuk Erdoğan

Eserlerinde “Mekansal Farklılaşma” ve “Equilibrium” gibi çağdaş sanatlarda derinlemesine irdelenen konuları odağına koyan İlkhan Selçuk Erdoğan “soyut” ve “düşünsel ”kavramların görsel formlara ve ifade tekniklerine alışılmadık bir boyutta aktarılmasını sağlıyor. Viyana Uygulamalı Sanatlar Üniversitesi’nde yüksek lisans programına devam eden sanatçı Avusturya’nın önde gelen sanat akademisyenleri ile iş birliği içinde projeler üretmektedir.

Fevzi TüfekçiSanatçı, gravürün çoğaltılabilmesi özelliğinin yanı sıra zengin ifade olanakları sunabilmesini eserlerinde renk ve malzeme kullanımı bakımından bir avantaja dönüştürmektedir. Çadır ve Kuşlar isimli eserinde kullandığı boş ve dolu yüzeyl…

Fevzi Tüfekçi

Sanatçı, gravürün çoğaltılabilmesi özelliğinin yanı sıra zengin ifade olanakları sunabilmesini eserlerinde renk ve malzeme kullanımı bakımından bir avantaja dönüştürmektedir. Çadır ve Kuşlar isimli eserinde kullandığı boş ve dolu yüzeylerde uyum ve denge ilkesini göz önünde bulundurur. Sanatçının, figürleri soyut bir kompozisyon içinde ele aldığı çalışmasında, kaligrafik ögelerin görsel elemanlara dönüştürülmüş biçim anlayışının egemen olduğu gözlemlenir.

Ilgın SeymenGünlük hayat içinde ister istemez haşır neşir olduğum nesneler ve imgeler, ortak alanda taşıdıkları anlamlardan ve pozisyonlardan ötürü işlerimin malzemesi olurlar. Analitik bir yapı üzerinde duyusal/ duygusal olanla ilişki içinde kurgul…

Ilgın Seymen

Günlük hayat içinde ister istemez haşır neşir olduğum nesneler ve imgeler, ortak alanda taşıdıkları anlamlardan ve pozisyonlardan ötürü işlerimin malzemesi olurlar. Analitik bir yapı üzerinde duyusal/ duygusal olanla ilişki içinde kurgulanan işler, ironik ve satirik beyanlara dönüşürler. Bu yaklaşımın arkasında yatan, karanlık sona doğru koştuğumuzu kabul etmekle beraber, yaşanan zamana karşı eleştirel duyarlılığı neşeli bir tavırla sürdürebilmenin en makul tavır olduğu düşüncesidir.

İnci EvinerYeni Vatandaş serisi, İnci Eviner’in 2009 yılında misafir sanatçı olarak davet edildiği ve 3 ay süreyle kaldığı Musée MAC/VAL, Vitry-sur-Seine sanatçı programı kapsamında ürettiği serigrafi baskılardır. Yeni Vatandaş adlı video enstalasyo…

İnci Eviner

Yeni Vatandaş serisi, İnci Eviner’in 2009 yılında misafir sanatçı olarak davet edildiği ve 3 ay süreyle kaldığı Musée MAC/VAL, Vitry-sur-Seine sanatçı programı kapsamında ürettiği serigrafi baskılardır. Yeni Vatandaş adlı video enstalasyonun devamı olarak üretilen bu baskılar sanatçının vatandaşlık ve kimlik politikaları kavramı üzerine sorgulamalarını ortaya koyar. (Galeri Nev İstanbul’un izniyle)

Işıl EğrikavukIşıl’ın eserlerinde beden ön plandadır. Zaman zaman, odağı kadın bedeni üzerinde olmasına rağmen, bu büyüleyici bir nesne yerine bir kabus tasvirini anımsatan bir atmosferdir. Vücudu kullandığında bazen yüceltir ve bazen grotesk kurgun…

Işıl Eğrikavuk

Işıl’ın eserlerinde beden ön plandadır. Zaman zaman, odağı kadın bedeni üzerinde olmasına rağmen, bu büyüleyici bir nesne yerine bir kabus tasvirini anımsatan bir atmosferdir. Vücudu kullandığında bazen yüceltir ve bazen grotesk kurgunun bir parçası olarak sergiler. Aslında, beden kavramını sorguladığımızda, merak, psikolojik ve fiziksel kimlik ve bir huzursuzluk hissi gibi diğer tüm kavramları da sorgularız.

Joakim AllgulanderJoakim Allgulander'ın işi, zanaat yeteneği ve pratik süreci birleştirilen kavramsal bir temel ile tanımlanabilir. Çalışmaları farklı medya ve teknikleri keşfetme arzusunu içeren bir merak barındırır. Allgulander’ın çalışmalarında d…

Joakim Allgulander

Joakim Allgulander'ın işi, zanaat yeteneği ve pratik süreci birleştirilen kavramsal bir temel ile tanımlanabilir. Çalışmaları farklı medya ve teknikleri keşfetme arzusunu içeren bir merak barındırır. Allgulander’ın çalışmalarında doğal ve yapay, yeni ve eski, ışık ve karanlık, yaşam ve ölüm gibi arketipik karşıtlıkları içeren varoluşsal bir dinamik oyun vardır. (Jealous Gallery izniyle)

Kemal YıldızSanatçının altı renkli ağaç baskısı, Godard’ın 1962 tarihli “Vivre sa vie” filmine ait ekran görüntüsüne dayanmaktadır. Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Anna Karina’nın canlandırdığı karakter Nana, hayata tutunmak için direnen bir kadın…

Kemal Yıldız

Sanatçının altı renkli ağaç baskısı, Godard’ın 1962 tarihli “Vivre sa vie” filmine ait ekran görüntüsüne dayanmaktadır. Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Anna Karina’nın canlandırdığı karakter Nana, hayata tutunmak için direnen bir kadındır. Ele alınan sinematik plan, icra edilen yeraltı mesleğine ait bir vesikadır. Ancak resimsel anlamdaki çaba, Nana’nın içsel gerçeklik deneyimine odaklanmıştır.

Kerem Ozan BayraktarKerem Ozan Bayraktar’ın çalışmaları bilgisayar grafikleri, videolar, metinler ve nesnelerden oluşur. Bayraktar, genel olarak şeylerin birbirleriyle nasıl etkileşime girdikleri, birbirlerini nasıl dönüştürdükleri ve hangi şekilde …

Kerem Ozan Bayraktar

Kerem Ozan Bayraktar’ın çalışmaları bilgisayar grafikleri, videolar, metinler ve nesnelerden oluşur. Bayraktar, genel olarak şeylerin birbirleriyle nasıl etkileşime girdikleri, birbirlerini nasıl dönüştürdükleri ve hangi şekilde davrandıkları ile ilgilenir. Sanatçı spesifik olarak ekoloji, astronomi ya da ekonomi gibi zamanla değişen sistemlerle ilgilendiği gibi kültürdeki kurgusal yapılara da ilgi duyar. “Patlamış Mısır”, gündelik geçici bir nesneyi farklı katmanlarda ele alır. Minyatür kaideler üzerindeki mısırlar, bir taraftan kaideyi küçülten diğer taraftan mısırları ve onların gündelik sıradanlıklarını yücelten bir etki yaratır. (Sanatorium'un izniyle)

Larissa ArazAidiyetlik rızamızla değil sadece bizimle hareket ederler. Bizim bir parçamız olurlar. Bazen bizi aşağı çekseler de onları daima taşımamız sanki olması gerekendir. Babam Seyfo’yu yaşamış Mardinli bir Süryani, annem İstanbul’da yetişmiş b…

Larissa Araz

Aidiyetlik rızamızla değil sadece bizimle hareket ederler. Bizim bir parçamız olurlar. Bazen bizi aşağı çekseler de onları daima taşımamız sanki olması gerekendir. Babam Seyfo’yu yaşamış Mardinli bir Süryani, annem İstanbul’da yetişmiş bir Yunan Ortodoks ve anneannem ise ailesi 1915’teki soykırımda katledilmiş bir Ermeni. Topraklarımda, azınlık olmayı insanların hayatları boyunca taşımak zorunda oldukları en büyük sahiplik olarak algılıyorum. Bu seride, kendi halkımın bir “yabancı” olarak ait olmanın verdiği hissin yanı sıra halkımın kendi ülkesinde yabancı olarak algılanmasını belgelemeye çalıştım.

Mediha Didem TüremenMediha Didem Türemen fotoğraf ve gravürü kullanarak iki farklı türde eserler üretir. Fotoğrafın tanıklık ettiği anın dışında kurduğu düşsel zamanı senaryolaştırmaya odaklanır. Albrecht Dürer’e Saygı isimli eserinde ilk dönem çalı…

Mediha Didem Türemen

Mediha Didem Türemen fotoğraf ve gravürü kullanarak iki farklı türde eserler üretir. Fotoğrafın tanıklık ettiği anın dışında kurduğu düşsel zamanı senaryolaştırmaya odaklanır. Albrecht Dürer’e Saygı isimli eserinde ilk dönem çalışmalarında izini sürdüğü kurgusal ve mitolojik roller üstlenen kanat figürünü ele alan sanatçı, bu çalışmayı Albrecht Dürer'in Mavi Kuzgunun Kanadı (1512) eserinden esinlenerek yorumlamıştır. Ağaç baskı olarak çalıştığı ve ilk edisyonu Albertina Müzesi'nin daimi koleksiyonuna giren Albrecht Dürer'e Saygı adlı eseri, gravürün çoğaltılabilirliğini kullanarak zamanlar arası bir bağ kurmayı hedefler.

Olivia KempDoğanın kendi kendini yeniden bulması, Olivia Kemp’in odaklandığı ana konulardan biridir. Doğanın ele geçirdiği şehirler ve vahşi doğanın bilinçli bir şekilde insan yaratımının üzerine geçmesini resmeder. Bu dönüşümü gözlemlerken genelde …

Olivia Kemp

Doğanın kendi kendini yeniden bulması, Olivia Kemp’in odaklandığı ana konulardan biridir. Doğanın ele geçirdiği şehirler ve vahşi doğanın bilinçli bir şekilde insan yaratımının üzerine geçmesini resmeder. Bu dönüşümü gözlemlerken genelde geri dönüşü olmayan bir oluşu resmedecek şekilde zamanı dondurur. Olivia’nın Jealous’tan ödül aldığı eserleri Victoria & Albert Müzesinin kalıcı koleksiyonunda yer almaktadır. (Jealous Gallery izniyle)

Ömer UluçUluç, geleneksel Türk hat sanatından esinlenilerek, figür ve formları soyutlama yoluna giderek benzersiz bir çağdaş stil yakalamıştır. İşleri, soyutlama ve temsil arasındaki boşlukta gidip gelirken aynı zamanda meydan okuyucu bir fantezi du…

Ömer Uluç

Uluç, geleneksel Türk hat sanatından esinlenilerek, figür ve formları soyutlama yoluna giderek benzersiz bir çağdaş stil yakalamıştır. İşleri, soyutlama ve temsil arasındaki boşlukta gidip gelirken aynı zamanda meydan okuyucu bir fantezi duygusu sunuyor. Çoğunlukla halat resimlerine dayanan işleri kavramsal ilişkilerin zenginliğini düşünmeye çağırıyor. Tuval resmi kendisini sınırlandırmayan çeşitli materyaller kullandı. (Galeri Nev Ankara izniyle)

Orhan Cem ÇetinBu serinin esin kaynağı, gözlerimizi ayırmadığımız ekranlı cihazlardır. Ekranı, kullanıcının seçtiği bir görüntü kaplıyor. “Duvar kâğıdı” diye anılan bu görüntü sadece bir süs değil. Ara sıra, bir uygulamadan diğerine geçerken, cihazı…

Orhan Cem Çetin

Bu serinin esin kaynağı, gözlerimizi ayırmadığımız ekranlı cihazlardır. Ekranı, kullanıcının seçtiği bir görüntü kaplıyor. “Duvar kâğıdı” diye anılan bu görüntü sadece bir süs değil. Ara sıra, bir uygulamadan diğerine geçerken, cihazı açarken ya da kapatırken bize yaşamın ve varoluşun kullandığımız cihazın taşıyamayacağı derinlikte olduğunu hatırlatıyor. Sorumluluklarımızı, hesaplaşmalarımızı, tutkularımızı, gelecek kurgumuzu bize hatırlatıyor.

Ozan Bilginer"The Table/left" serigrafi yöntemi kullanılarak el ile basılmış fotografik görsel üzerine özel polimer boyaların aktarılması ile gerçekleştirilmiş etkileşimli bir eserdir. Bu eserin ortaya çıkarılması sanat-mühendislik ortak çalışması s…

Ozan Bilginer

"The Table/left" serigrafi yöntemi kullanılarak el ile basılmış fotografik görsel üzerine özel polimer boyaların aktarılması ile gerçekleştirilmiş etkileşimli bir eserdir. Bu eserin ortaya çıkarılması sanat-mühendislik ortak çalışması sayesinde gerçekleşmiştir. Eser, karşısında ona bakan bir izleyici olmadığında siyah bir boya alanı olarak görünmektedir. Ancak karşısına bir izleyici geçtiğinde görünür olmaktadır.

Seçkin PirimSeçkin Pirim’in eserleri sayısız katmanlardan oluşur, minimal dili takip eder ve geometrik formların çeşitlemelerini gösterirler. Sanatçının, heykellerinin niteliğini kâğıt ortamına aktarış biçimi etkileyicidir. Kâğıt üzerine olan eserle…

Seçkin Pirim

Seçkin Pirim’in eserleri sayısız katmanlardan oluşur, minimal dili takip eder ve geometrik formların çeşitlemelerini gösterirler. Sanatçının, heykellerinin niteliğini kâğıt ortamına aktarış biçimi etkileyicidir. Kâğıt üzerine olan eserler genellikle iki boyutludur. Pirim ise onu üç boyutlu bir bloka oturtarak belirmesini istediği formları keserek çıkartır. Sonrasında izleyici kesilip çıkartılmış olanı görür, ki bu da sanatçının düşüncesinin bir negatif formunu temsil etmektedir. (C24 Gallery izniyle)

Selma GürbüzMasallar, büyücüler, cinler ve periler, şaman ayinleri gibi öğelerden oluşan kendine has bir dünya yaratmış olan Selma Gürbüz, Ferit Edgü tarafından “hem geçmişin hem geleceğin çağdaşı” olarak tanımlanıyor. Üretiminde nerelerden ilham al…

Selma Gürbüz

Masallar, büyücüler, cinler ve periler, şaman ayinleri gibi öğelerden oluşan kendine has bir dünya yaratmış olan Selma Gürbüz, Ferit Edgü tarafından “hem geçmişin hem geleceğin çağdaşı” olarak tanımlanıyor. Üretiminde nerelerden ilham aldığını 2017 yılında Kaan Kemerli ile Timeout İstanbul için yaptığı röportajda, Selma Gürbüz şu şekilde anlatıyor: “Doğu ve Batı sanatını iyi biliyor ama kendimi onlara ait hissetmiyorum, aralarındaki mesafeyi ya da yakınlığı kurgulamıyorum, modernist bir alt yapım var çünkü sanat eğitimimi ilk o şekilde aldım..” (Galeri Nev Ankara'nın izniyle)

Sinan DemirtaşSinan Demirtaş, tek bir açıdan görülmeyen bedeni betimler. İki boyutlu yüzeyde, figür yatay ve dikey pek çok plandan (açıdan) görünür. Öyle ki figürü gözümüzle yatay ve dikey izler, mekan içindeki varlığını sorgularcasına o anını belge…

Sinan Demirtaş

Sinan Demirtaş, tek bir açıdan görülmeyen bedeni betimler. İki boyutlu yüzeyde, figür yatay ve dikey pek çok plandan (açıdan) görünür. Öyle ki figürü gözümüzle yatay ve dikey izler, mekan içindeki varlığını sorgularcasına o anını belgeleriz. Bu bir fotoğraf karesinin yapabileceği bir şey değildir. Bunun için yatayda ve dikeyde pek çok karelenmiş fotoğrafa ihtiyaç vardır. Figürün o anki durumunu detaylarla belgelemek gibidir. İzleyen göz onu her detayda belgeler ve bir araya getirir (oluşturur). Detaylar arasındaki ilişkiyi kurarken yanılsamaları ortadan kaldırır. Figür kendi iç dünyasındayken, bedeni dışarıya çıkma eylemi (yanılsaması) içindedir.

Vahap Avşar1990’ların başlarından itibaren AND yayınevinin afişlerini farklı işlerinde kullanan Avşar, kapsamlı bir kartpostal envanterine sahip olan koleksiyonunu 2010’da satın almıştı. AND koleksiyonu, 1970’lerin sonlarında, Anadolu’nun dört bir y…

Vahap Avşar

1990’ların başlarından itibaren AND yayınevinin afişlerini farklı işlerinde kullanan Avşar, kapsamlı bir kartpostal envanterine sahip olan koleksiyonunu 2010’da satın almıştı. AND koleksiyonu, 1970’lerin sonlarında, Anadolu’nun dört bir yanında yapılan çekimlerle Türkiye’nin o dönemin kültürel, siyasal ve ekonomik konumunu kayda almıştır. Kimisi basılarak kartpostala dönüştürülmüş bu fotoğraf arşivi ve sıradışı hikayeleri, buluntu imgeler ve temsiliyet üzerine çalışan Vahap Avşar’ın işlerinin esin kaynağı olmuştur. Sanatçı, Printed Re-visited sergisine bu kapsamlı arşivden bir eser ile katılıyor.

Takashi MurakamiTakashi Murakami’nin resimleri, heykelleri ve balonları sevimli çizgi karakterlere referans verdiği için renkli, etkileyici ve erişilebilir bir çizgideler. Japonluk portresini içten dışa inceleyerek ve Batı sanatının derin anlamların…

Takashi Murakami

Takashi Murakami’nin resimleri, heykelleri ve balonları sevimli çizgi karakterlere referans verdiği için renkli, etkileyici ve erişilebilir bir çizgideler. Japonluk portresini içten dışa inceleyerek ve Batı sanatının derin anlamlarını entegre ederek oluşturduğu yapıyla sanat dünyasında bir devrim yaratıyor. Genel görüntü Mickey Mouse'u anımsatsa da, Murakami'nin bu serisinde geleneksel olarak Doraemon ve Sonic the Hedgehog gibi Japon anime karakterlerinin etkisi görülür.

Tracey EminTracey Emin, yağlı boya, çizim, video ve enstalasyondan fotoğrafa, dikişten heykele birçok alandaki sanatsal üretimlerinde, hayatını ilham kaynağı olarak kullanır. Emin, ümitlerini, aşağılanmalarını, başarısızlıklarını ve başarılarını sam…

Tracey Emin

Tracey Emin, yağlı boya, çizim, video ve enstalasyondan fotoğrafa, dikişten heykele birçok alandaki sanatsal üretimlerinde, hayatını ilham kaynağı olarak kullanır. Emin, ümitlerini, aşağılanmalarını, başarısızlıklarını ve başarılarını samimi ve bazen de hem trajik hem de esprili olan işlere ulaştırır. Emin’in çalışması, feminist söylem geleneğindeki yerini sağlam bir şekilde yerleştiren dolaysız ve sıklıkla cinsel açıdan kışkırtıcı bir tavır sergiler.